sensagent's content

  • definitions
  • synonyms
  • antonyms
  • encyclopedia

Lettris

Lettris is a curious tetris-clone game where all the bricks have the same square shape but different content. Each square carries a letter. To make squares disappear and save space for other squares you have to assemble English words (left, right, up, down) from the falling squares.

boggle

Boggle gives you 3 minutes to find as many words (3 letters or more) as you can in a grid of 16 letters. You can also try the grid of 16 letters. Letters must be adjacent and longer words score better. See if you can get into the grid Hall of Fame !

English dictionary
Main references

Most English definitions are provided by WordNet .
English thesaurus is mainly derived from The Integral Dictionary (TID).
English Encyclopedia is licensed by Wikipedia (GNU).

Translation

Change the target language to find translations.
Tips: browse the semantic fields (see From ideas to words) in two languages to learn more.

last searches on the dictionary :

computed in 0.063s


 » 

analogical dictionary

biz - abbatial (en) - konzulatkonsolosluk - dvigaloasansör - zidarduvarcı - camekân - mutfak - inštalatersu tesisatçısı - belediye, belediye dairesi - kinematograf - nosileckiriş, putrel - obdelovalni strojmakineli tezgâh - beyazlatmak - bistro (en) - slop, stebersütun - postavitidik duruma getirmek, dikine koymak, dikmek, yapmak - alet - izločitiatmak, elemek, iptal etmek, kaldırmak - izpustiti, izvzetiatlamak, çıkarmak, dahil etmemek, dışarıda bırakmak, hariç/ayrı tutmak, kapsama almamak, kapsamına almamak, koymamak - potrditidesteklemek, teyit etmek - gradbeniinşa, inşa etme, yapma - postavitevdikilme, dikme, kalkma, yapma - izdelovanjebirleştirme, kurma, montaj, uydurma - ladjedelništvogemi yapımı - prefabrication (en) - zgradbainşaat - podpretidayamak, desteklemek, yaslamak - uničitimahvetmek, parçalamak, tahrip etmek - napraviti načrt, oblikovati, zasnovatibelli bir modele göre tasarımlamak, plânlamak, plânını çizmek, tasarımlamak - zgraditidikmek, inşa etmek, yapmak - yeniden inşa etmek, yeniden yapmak, yenilemek - demontirati, razdreti, razstavitidemonte etmek, parçalara ayırmak, sökmek - bakımsız bırakmak, harap etmek, harap olmak, kırıp dökmek - izvedljiv, izvedljivo, moženpratik, uygulanabilir, yapılabilir - control, verify (en) - klavnicamezbaha - pedal za plin, pospeševalnikgaz, gaz pedalı - adjustable spanner, adjustable wrench, monkey wrench (en) - kerpiç, kerpiç tuğla - hangarhangar - havalı çekiç - anekoik oda, yankısız oda - preddverje, predsoba, sprejemna dvoranaantre, dalan, fuaye, giriş, hol, lobi, methal, sofa - apadana (en) - stanovanjeapartman dairesi, daire, kat - apartman - čebelnjakkovanlık - apsis - backsaw, back saw (en) - pekarnaekmek fırını, fırın, pasta fırını, pastane - plesna dvoranabalo salonu - korkuluk çubuğu - bando yeri, orkestranın yeri - drog, ograjamerdiven parmaklığı, trabzan - zapahçubuk - bar (en) - beşik kemer, beşik tonos - pivnica, salonbar, salon - bath, bathroom (en) - battering ram (en) - tramçatı kirişi, kiriş, tahta kiriş - karışıklık, kızılca kıyamet, tımarhane - spalnicayatak odası - čebelnjak, panjarı kovanı - gemici kilisesi, kutsal yer - blok, zgradbablok, blok apartman, iş hanı - kamen za privez, svetilni stebričekiskele babası, kısa işaret direği - bolt, deadbolt (en) - kabina, kioskbölme, büfe, gazete satılan kulübe, kabin, kulübe, odacık - kadının küçük özel odası - birahane, biralı lokanta - poslopjebina, görkemli bina, yapı - arenaboğa güreşi alanı - bungalovbungalov, kulübe, tek katlı kır evi - kabinaşoför mahalli - kabin - cafe, kafe - bife, samopostrežna restavracijakafeterya - canteen (en) - capstan (en) - han, kervansaray - casern (en) - case, casing (en) - bishop's throne, cathedra (en) - ceiling (en) - celicahücre, petek gözü - merkez - verižica - chainsaw, chain saw (en) - kočadağ evi, kulübe, şale - chamber (en) - bema, chancel, chorus, presbytery, sanctuary (en) - kümes - Channel Tunnel, chunnel (en) - balkon, balkonski, balkon v gledališčubalkon - ayna testere, yuvarlak testere - učilnicadershane, derslik, sınıf - clean room, white room (en) - kulüp binası - sklopkadebriyaj - tlakoveckaldırım taşı - compartment (en) - mešalecbetoniyer, betonyer, çimento/beton karıcı - spovednicagünah çıkarma odacığı - dış köşe - kot, kotiček, vogaliç köşe, köşe, kuytu yer/köşe - hodnikhol - cottage, country house, country seat (en) - sıra - dvoriščeavlu, taşlık - ahır - kimsesiz çocuklar yurdu, yetimhane - vzvodlevye, manivelâ - kır evi, villa - ölüm hücreleri - deck (en) - detox, detoxicate, render harmless (en) - fide kazığı - jedilnicasalamanje, yemek odası, yemek salonu - diskotekadisko, diskotek - vrata - gumb na vratihkapı tokmağı, tokmak - prageşik, kapı eşiği - vratna odprtinaantre, giriş, kapı, kapı aralığı - çatı penceresi - skupno ležišče, spalnica, študenstki dom, študentski dommisafirhane, öğrenci yurdu, yatakhane, yurt - kaya burgusu, matkap ucu - drum sander, electric sander, sander, sanding machine, smoother (en) - bivališče, dom, stanovanjeikametgah, iş yeri, konut, mesken, oda, ülke, vatan, yurt, yuva - arşın, endaze - acil servis - makine dairesi - saçak - kuruluş, kurum, müessese, tesis - pročeljecephe, yüz - feedlot (en) - sahra hastanesi - kamin, ognjiščeocak, şömine - kaldırım taşı - tladöşeme, oda zemini, taban, yer, zemin - ploščadkat - işlem salonu - flush toilet, lavatory, silting method, sluicing (en) - baş kasarası, üst güverte - French window (en) - dayanak, dayanma noktası, destek noktası - furring, furring strip (en) - zatrepüçgen çatının ön duvarı - balkon, kule, manzaralı balkon, taraça - geodesic dome (en) - ucuz ve pis lokanta - rastlinjaklimonluk, ser, sera - ground plan (en) - gostiščekonuk evi, misafirhane - kovinska žagademir testeresi - Hall of Fame (en) - el aleti - haremharem, haremde bulunan kadınlar - örtü, papaz cüppesi - hedge trimmer (en) - puščavnikovo bivališčeinziva yeri - gösteri salonu, hipodrom, salon, sirk, tiyatro salonu - hogan (en) - kanca - oddelekhastane, koğuş - mladinski hotelgençlik yurdu, hostel - han - hotelotel - hotel room (en) - hišaambar, bir şey binası, depo - icehouse (en) - drsališčebuz pateni sahası, patinaj sahası - jaw (en) - döşeme kirişi, kiriş - startermarş motoru - kilise - čajna kuhinjaküçük mutfak - kazık temelli ev - lanai (en) - sivri pencere - lathe (en) - latrinahelâ - kosilnicaçim biçme makinası, çim biçme makinesi - libela, vodna tehtnicadüzeç, kabarcıklı düzeç, nivo, su terazisi, tesviye âleti, tesviye ruhu - knjižnicakitaplık, kütüphane - salon - soyunma odası - podstrešje, podstrešna izbatavan arası, tavanarası odası - kütüklerden yapılmış kulübe - čakalnica, salonbekleme odası, oturma salonu - çatı penceresi, panjurlu pencere - makine - strojimakineler - manor, manor house (en) - mansard, mansard roof (en) - mlajetrafında dansedilen direk - norišnicaakıl hastanesi, tımarhane - freze makinası - minaretminare - ministrstvobakanlık, nezaret, vekalet - friary, monastery (en) - ingiliz anahtarı - tek parça anıt, yekpare dikme - mrtvašnicacenaze evi, morg - džamija, mošejacami, mescit - tiriz - cerkvena ladjakilisenin orta bölümü - büro, ofis, yazıhane - opera - operacijska dvoranaameliyathane - orchestra pit, pit (en) - cumba - müştemilat - binadan ayrı tuvalet, ek bina - pagodapagoda - palet spatulası - shrambakiler - giyotin, mektup açacağı - vikariat, župniščepapaz/rahip evi, papaz evi - Parthenon (en) - kancalı ve ucu kurşunlu olta, rabbin duası, tesbih - teras - pastane - pedalpedal - alınlık - mansarda, mansardençatı katı - picture window (en) - ibadethane, mabet, tapınak - architectural plan, plan (en) - kleščekıskaç, pense - kapı sundurması, veranda - stebriščesundurma - presbytery (en) - mechanical press, press (en) - samostanManastır - lokal, točilnicabar, meyhane, pub - rail, railing (en) - bekleme odası, kabul salonu, misafir odası - jedilnicayemekhane - rezidencaikametgah, ikametgâh, konut - restavracijalokanta, restoran - drsališče, kotalkališče, umetno drsališčebuz pateni/hokeyi alanı, buz pateni sahası, paten sahası - coulier arm, draw lever, looper arm, loop forming lever, rocker arm, valve rocker (en) - rood screen (en) - dam, tavan - prostoroda - gül biçiminde süs, gül deseni, gül pencere - oyun salonu, parti salonu - savnasauna - bıçkı takımı - gradbeni oder, odrske deskeyapı iskelesi - šolamektep, okul - screen, screen door (en) - gugalnicatahteravalli, tahterevalli - set square, set-square (en) - podjetje, trgovinadükkan, dükkân, firma, iş yeri, mağaza, perakende satış yeri, satış noktası - demiryolu işaret kulesi - strešno ali stropno oknotavan penceresi, üst aydınlık - nebotičnik - sigara içme odası, sigara odası - spajkalnikhavya, lehim tabancası - aralık tuşu, espas tuşu - gizli bar, gizlice içki satılan yer - stadionstad, stadyum, stat - destek, direk - prehod čez ogradobasamak - taş - shramba, skladiščeambar, depo, sandık odası - solarium, sun lounge, sun parlor, sun parlour, sunporch, sun porch, sunroom, tanning bed (en) - sunroof, tepe penceresi - sinagogahavra, sinagog - tab, tab key (en) - tap wrench (en) - krčmameyhane - čajnica, objokançayhane, göz yaşı lekeli, kafe - telefonska govorilnicatelefon kulubesi, telefon kulübesi, telefon kulübesi/kabini - brzojavni drogtelgraf direği - kızılderili çadırı - third rail (en) - crosstie, railroad tie, railway sleeper, sleeper, tie (en) - straniščehelâ, tuvalet, yüz numara - alafranga tuvalet, tuvalet - zobotrebeckürdan - torque wrench (en) - magistratbelediye sarayı - transept (en) - kuşak kirişi - ayarlı gönye - T-square (en) - tuneltünel - pisuar, pisuvar - vacation home (en) - veranda - sacristy, vestry (en) - oy kabini, oy verme kabini - voussoir (en) - borda kaplamasının bir sırası - wall (en) - basin, lavatory, sink, washbasin, washbowl, washstand (en) - hydrant, tap, water faucet, water tap (en) - genelev, genel ev, kerhane, mektep, umumhane - vigvamkızılderili çadırı - window (en) - window (en) - izvijač, ključİngiliz anahtarı, somun anahtarı - labilnostdengesizlik, istikrarsızlık, kararsızlık - stabilnost, vztrajnostdenge, düzenlilik, istikrar, sabitlik, sağlamlık - cadaster, cadastre (en) - yatılı okul - Mount Vernon (en) - tehnologmühendis, teknolog - army engineer, military engineer (en) - graditelj, stavbenikinşaatçı, inşaat müteahhidi, müteahhit, yüklenici - defense contractor (en) - električarelektrikçi - arazi ölçüm mühendisi, geometria tırtılı, geometri uzmanı - prevozniknakliyatçı - locater, locator (en) - zidarduvarcı, taş ustası - programerprogramcı - thatcher (en) - da Vinci, Leonardo, Leonardo da Vinci (en) - adhesive friction, grip, traction (en) - silikon, silisyum - lehnjak, plovec, votličsüngertaşı, sünger taşı - lepilotutkal, zamk - lepiloçiriş, tutkal, zamk - dimensioning, network dimensioning, network provisioning, proportioning, provisioning, size, sizing (en) - betonarme - kaliteli çimento - bentonite, colloidal clay, denver mud, montmorillonite, swelling clay (en) - betonbeton - steklena vlakna, stekleno vlaknocam elyafı, fiberglas - bitumenbitüm, katran, zift - katrankatran - kömür katranı - kalsit - kalsiyum karbonat - linolejmuşamba - stavbni leskereste - peščenjakkum taşı - porfiri - mukavva[Domaine]

-