sensagent's content
Lettris
Lettris is a curious tetris-clone game where all the bricks have the same square shape but different content. Each square carries a letter. To make squares disappear and save space for other squares you have to assemble English words (left, right, up, down) from the falling squares.
boggle
Boggle gives you 3 minutes to find as many words (3 letters or more) as you can in a grid of 16 letters. You can also try the grid of 16 letters. Letters must be adjacent and longer words score better. See if you can get into the grid Hall of Fame !
English dictionary
Main references
Most English definitions are provided by WordNet .
English thesaurus is mainly derived from The Integral Dictionary (TID).
English Encyclopedia is licensed by Wikipedia (GNU).
Translation
Change the target language to find translations.
Tips: browse the semantic fields (see From ideas to words) in two languages to learn more.
last searches on the dictionary :
computed in 0.078s
bağımsızlık, hürriyet, istiklâl, muhtariyet, otonomi, özgürlük, serbestlik — otonomi, pemerintahan sendiri - plebisit - faşism, Faşizm — fasisme - uygulama, yapma — unjuk kerja - evlât edinme — adopsi - seçim - yarı, yarım, yeniden seçilme — pemilihan kembali, setengah - halkoylaması, halk oylaması, referandum — referendum - oy, rey — hak suara - genel seçim — pemilihan umum - primary, primary election (en) - oy, oy verme, rey — pemilihan - gizli oy - veto (en) - dengelemek, dengeye kavuşturmak, istikrarlı hale getirmek, kımıldamaz yapmak, stabilize etmek — membuat kokoh - kampanyaya katılan kimse — aktivis kampanye - hemşehri, kentli, şehirli, uyruk, vatandaş, yurttaş — penduduk, warganegara - uygulama — pemberlakuan - devlet, idare, ilgililer, yetkili merciler, yönetim — pemerintahan - eşitlikçi kimse, kölelik karşıtı kimse - azat edilmiş köle, onursal hemşehri, özgür adam - etnik grup, halk — bangsa - göç etmek, göç etmek0 - fırsatı ganimet bilmek — antusias - tedhişçilik - adaylık, seçim kampanyası — menjadi calon - garanti vermek/etmek — memberi jaminan - toplumsal kontrol - sanction (en) - yöneticilik, yönetim — pemerintahan - külfet, yükleme, yürürlüğe koyma, zahmet — pemaksaan, pembebanan - sosyalleşme - yetiştirme - delege etme - fakirleştirme, yoksullaştırma — pemiskinan - sakinleştirme, yatıştırma — penenangan - conciliation, placation, propitiation (en) - uluslararasılaşma - ayrım, ayrımcılık — diskriminasi - nomenklatura (en) - ageism, agism (en) - heterosexism (en) - akrabasını tutma, akrabaya ayrıcalık yapma - ırkçılık — rasialisme - cinsiyet ayrımı - antifeminism, chauvinism, male chauvinism (en) - standardizasyon — pembakuan - dengeli kılma — stabilisasi - direniş, mukavemet - müdafaa etmek, savunmak — membela - action (en) - destek, destekleme — dukungan - avukatlık, müdafaa, savunma, tarafını tutma - destek, himaye, lütuf, yardım - finansörlük, sponsorluk — uang sumbangan sponsor - ciro, destek, onay, onaylama — pengesahan, pengukuhan - uygun bulma — persetujuan - demokratikleştirme - katılma, katılım — peran serta - tahta oturtmak - certify, endorse, indorse (en) - oy vermek — memberi suara - liberalleştirmek - temsilciliğini yapmak, temsil etmek, vekalet etmek — mewakili - hükmetmek, idare etmek, yönetmek — memerintah - çektirmek, eziyet etmek, üzmek - kentsel, şehre ait — bersifat kotapraja - faşist — fasis - vatanseverlik — patriotisme - defence policy, defence program, defense policy, defense program (en) - Chartism, chartist movement (en) - idarî ilimler, politika, politika bilimi, siyasal bilgiler, siyaset, siyaset bilimi — ilmu politik - jeopolitik - anarşızm — anarkisme - Machiavellianism (en) - centrism, moderatism (en) - muhafazakarlık, tutuculuk — kekolotan - reaction (en) - demokrasi, demokratlık - sosyal demokrasi - elitizm, seçkincilik - aşırılık — ekstremisme - federalism (en) - neoliberalism, neo-liberalism (en) - libertarianism (en) - monarşizm, tek erklik - Negritude (en) - progressivism (en) - köktencilik, radikalizm - cumhuriyetçilik - utopian socialism (en) - asker zihniyeti, militarizm, savaşçı siyaset - siyaset — kebijaksanaan, politik - social policy (en) - ayrıcalıklı davranma, hakça davranış, kayırma — aksi peduli - foreign policy (en) - interference, intervention (en) - noninterference, nonintervention (en) - manifest destiny (en) - soyutlanma politikası - Monroe Doctrine (en) - Truman doctrine (en) - görüş ayrılığı, muhalefet — pembangkangan - müzakere, tartışma — debat - kurma, yerleştirme — pemasangan - taç giyme töreni — penobatan - silâhlanma yarışı - campaign, political campaign, run (en) - IRA, Irish Republican Army, Provisional IRA, Provisional Irish Republican Army, Provos (en) - Tammany, Tammany Hall, Tammany Society (en) - İngiliz Milletler Topluluğu, İngiliz Uluslar Topluluğu - saray halkı — kalangan istana - sürgündeki hükümet - yerel yönetim - halk, vatandaşlar — bangsa - seçmen, seçmenler — kelompok pemilih - senato — senat - Senate, U.S. Senate, United States Senate, US Senate (en) - House of Representatives, U.S. House, U.S. House of Representatives, United States House of Representatives, US House, US House of Representatives (en) - British House of Commons, House of Commons (en) - British House of Lords, House of Lords (en) - meclis, millet meclisi, parlamento, yasama kurulu, yasama organı — dewan legislatif - legislative council (en) - Özgür Dünya - Üçüncü Dünya - eyalet, memleket, ülke, ulus — bangsa, negara - Nazi Germany, Third Reich (en) - member (en) - allies (en) - Arap Ligi - AB, Avrupa Birliği — Uni Eropa - Kuzey Atlantik Andlaşması Teşkilatı, Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı, Kuzey Atlantik Asamblesi, Kuzey Atlantik Paktı, NATO — NATO - Amerikan Devletleri Örgütü - OPEC, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı - süper güç - şehir devleti, site kent - devlet - halk, kitle, sokaktaki adam, yığın - AFL-CIO, American Federation of Labor and Congress of Industrial Organizations (en) - seçim bölgesi — jumlah pemilih - electoral college (en) - machine, political machine (en) - popular front (en) - uluslararası kuruluş, uluslararası örgüt - Bağımsız Devletler Topluluğu, BDT - Perserikatan Bangsa-Bangsa - birleşmiş devletler topluluğu, birlik, federasyon, konfederasyon — konfederasi - federasyon — federasi - birlik - meclis, senato, senato/meclis salonu — majelis, ruangan - millet meclisi, parlamento, yasama meclisi — parlemen - Knesset, Knesseth (en) - Oireachtas (en) - sendikacılık, sendikalizm - cadre, cell (en) - resistance, underground (en) - demokrasi — republik - egemenlik, hegemonya, üstünlük - oligarşi - plutokrasi, zenginerki, zenginler idaresi - teknokrasi - monarşi, mutlakiyet — monarki - iki hükümdarlı yönetim - koloni - delegasyon, heyet, komisyon, misyon, temsilciler heyeti — delegasi, perwakilan - diplomatic mission (en) - dikta rejimi, diktatörlük — kediktatoran - police state (en) - akım, dava, hareket — gerakan - politik hareket, siyasi hareket - Age of Reason, Enlightenment (en) - kasaba - rotten borough (en) - İngilizler - Fransız, fransızlar — orang Perancis - idareci, yönetici — administrator - belediye meclisi üyesi - anarşist — anarkis, pemberontak - apostol, havari, lider, öncü - Blimp, Colonel Blimp (en) - demokrat — demokrat - din değiştiren kimse, dininden dönmüş kimse - yeniçeri - vatansever — patriot - politikacı, siyasetçi — politikus - mülkî amir — distrik - sağcı — penganut paham kanan - ayrılma yanlısı, ayrılıkçı - Secretary General (en) - sosyal görevli, sosyal yardım uzmanı - Speaker (en) - kadınların oy verme hakkını savunan kadın — pejuang hak pilih wanita - union representative (en) - seçmen — pemilih - Malcolm Little, Malcolm X (en) - çoğunluk, mutlak çoğunluk, oy çokluğu, salt çoğunluk — selisih - office, power (en) - peace (en) - anarşi, kanunsuzluk, karışklık — anarki, tanpa pemerintahan - savaş - soğuk harp, soğuk savaş — perang dingin - bağımsızlık, istiklal, istiklâl, özgürlük — kemerdekaan - kendi kendine yetme — kemandirian, swa sembada[Domaine]
-