sensagent's content

  • definitions
  • synonyms
  • antonyms
  • encyclopedia

Lettris

Lettris is a curious tetris-clone game where all the bricks have the same square shape but different content. Each square carries a letter. To make squares disappear and save space for other squares you have to assemble English words (left, right, up, down) from the falling squares.

boggle

Boggle gives you 3 minutes to find as many words (3 letters or more) as you can in a grid of 16 letters. You can also try the grid of 16 letters. Letters must be adjacent and longer words score better. See if you can get into the grid Hall of Fame !

English dictionary
Main references

Most English definitions are provided by WordNet .
English thesaurus is mainly derived from The Integral Dictionary (TID).
English Encyclopedia is licensed by Wikipedia (GNU).

Translation

Change the target language to find translations.
Tips: browse the semantic fields (see From ideas to words) in two languages to learn more.

last searches on the dictionary :

computed in 0.031s


 » 

analogical dictionary

pošiljka, tovordeniz yoluyla gönderilen mal, kargo, sevk, sevkiyat, yük - illegal insider trading, insider dealing, insider trading, self-dealing (en) - dražbaaçık arttırma, açık artırma, müzayede - capitalisation, capitalization (en) - prodajatibütün biletleri satılmış olan - abone - dostavadağıtım, teslimat - consignment (en) - göndermek, yollamak - food market, grocery, grocery store, market, marketplace (en) - vskladiščenjedepolama, depolamak, muhafaza etme - znamkamarka - drogerija, drugstoreeczahane, eczane - prevleka za blazinoyastık kılıfı, yastık yüzü - alıp satmak, ticaretini yapmak, ticareti yapmak - trgovskikar amaçlı, ticari, ticarî - kâr amacı gütmeyen, kâr etmeyen - exportable (en) - delati reklamotanıtmak, tanıtımını yapmak - inventuraenvanter, sayım yapma, stok sayma, stok sayımı yapma - trgovski duhişi ticarete dökme, ticaret - kupčija, posel, trgovinaiş, ticaret - svobodna trgovinaserbest ticaret - initial offering, initial public offering, IPO (en) - ticari faaliyet - operation (en) - işler - - business deal, commerce, deal, trade (en) - ithalat - ihraç - tihotapstvokaçakçılık - dağılma - satış - drug traffic, drug trafficking, narcotraffic (en) - dinsel görevleri satma, dinsel görevleri satın alma, kutsal eşyaları satma - prodajasatış - çöp yığını, damping, ucuzluk - retailing (en) - telecommerce, telemarketing, teleselling (en) - hawking, peddling, vending, vendition (en) - satış - dobrodelna prodajahayır işleri satışı, kermes - nakletmek, sevketmek - dostavitiyeni adrese göndermek - almak, satın almak - take (en) - naročiti seabone olmak - krošnjaritiseyyar satıcılık/işportacılık yapmak - appliance (en) - satmak - knjigarnakitabevi, kitapçı, kitapevi - butikbutik, dükkân - canteen (en) - podružnicamağazalar zinciri - charcuterie (en) - blagoemtia, eşya, mal - potrošne dobrinetüketici ürünleri, tüketim malları - bakkal - blagovnicaçeşitli eşya mağazası - trgovsko središče, veleblagovnicabüyük mağaza, ticaret merkezi - ucuza mal satan dükkân - bardak altlığı peçete, tabak altlığı örtü - sušilnik, sušilni strojçamaşır kurutma makinesi, kurutucu - dayanıklı tüketim malları - izvažanje, izvoz, izvozno blagoihracat, ihraç malı - kaščasilo, tahıl ambarı - trgovina z železninohırdavat, hırdavatçı, hırdavatçılık, nalbur, nalburiye, nalburluk - supermarkethipermarket - uvažanje, uvozithalat - področje, vrsta izdelkovuğraş alanı - blago, izdelek, potrošniško blago, tovor, tovoren, trgovsko blagoeşya, ticarî eşya, ürün, yük - prtič, prtičekpeçete - pizzacı - nakupovalni center, trgovski centeralışveriş merkezi, kapalı alışveriş merkezi - kozmetični salongüzellik salonu - çarşaf, yatak çarşafı - otomat - zalogamal - skladiščeambar, depo, garaj - samopostrežna veleblagovnicamarket, süpermarket - otomatik satış makinesi, satış makinesi - črtna kodabarkod - vozovnica, vstopnicabilet - gönderi listesi, irsaliye, manifesto, yolcu listesi - sale, sales agreement (en) - sipariş - posta siparişi - fiyat endeksi - TÜFE, Tüketici Fiyatları Endeksi - commercial policy, national trading policy, trade policy (en) - tovarniški zaščitni znakmarka - amblem, logo - fiyat değişim sınırı - sveženj, zavitekbohça, denk, paket, sırt çantası - zincir - konzorcijbirlikte çalışan şirketler grubu, konsorsiyum - trustkartel, tekelci örgüt, tröst - gümrük birliği - BeneluksBenelüks - chamber of commerce (en) - pazar - bolšji trgbit pazarı - potrošnikmüstehlik, tüketici, yoğaltıcı - računovodjamuhasebeci - oglaševalecreklâm veren kimse - posrednikkomisyoncu, simsar - magnat, mogotec...kralı, ... kralı, kodaman, kral, nüfuzlu kimse, patron - točaj, točajkabarmen - knjigarnarkitapçı - busboy, waiter's assistant (en) - poslovnežişadamı - iş kadını - kupecalıcı - dobaviteljikram hizmeti sunan kişi, kuruluş - işportacı, seyyar satıcı - chartered accountant (en) - temizleyici - ayrıcalıklı kimse - satıcı - alıcı, emanetçi - kupec, strankamüşteri - distributer, distributor (en) - podjetnikgirişimci, müteşebbis - izvoznikihracatcı, ihracatçı - trgovec z ribamibalıkçı, balık satıcısı - gostilničar, lastnikbar sahibi, hancı, meyhaneci - uvoznikithalâtçı - grosisttoptancı - kiraya veren kimse - kumaşçı - trgovectacir, tüccar - mlekarsütçü, süt sağan kadın - operator (en) - iye, malik, sahip - newsboy, newsgirl, paperboy, papergirl (en) - krčmarmeyhaneci - publiciser, publicist, publicizer (en) - posrednik za nepremičnine, zemljiščni posrednikemlâkçı, komisyoncu - receptorresepsiyon görevlisi - lokantacı - salesgirl, saleslady, saleswoman (en) - salesman (en) - satış elemanı - sekreter - prekupčevalec, prodajalec na stojniciişportacı, seyyar satıcı - trgovecdükkâncı, dükkân sahibi, esnaf - tedarikçi - prekupčevalec, trgovecsatıcı, tüccar - Andrew Carnegie, Carnegie (en) - cenabedel, fiyat, ücret - fare, transportation (en) - cena, honorar, vpisninaücret - provizijakomisyon - sikke vergisi, tuğra hakkı - tarifanisbet, oran, saptanmış ücret - prevozni stroški, tovor, tovorennakliye ücreti, yük - menjalni tečajdöviz kuru, kur - earnings report, income statement, operating statement, profit-and-loss statement (en) - trade deficit (en) - glavna knjiga, knjiga stavana hesap defteri, defterikebir, müşterek bahis kayıt defteri - değer, ekonomik değer, iktisadi değer - kvasmaya - bozulmadan kalma süresi, raf ömrü[Domaine]

-