sensagent's content
Lettris
Lettris is a curious tetris-clone game where all the bricks have the same square shape but different content. Each square carries a letter. To make squares disappear and save space for other squares you have to assemble English words (left, right, up, down) from the falling squares.
boggle
Boggle gives you 3 minutes to find as many words (3 letters or more) as you can in a grid of 16 letters. You can also try the grid of 16 letters. Letters must be adjacent and longer words score better. See if you can get into the grid Hall of Fame !
English dictionary
Main references
Most English definitions are provided by WordNet .
English thesaurus is mainly derived from The Integral Dictionary (TID).
English Encyclopedia is licensed by Wikipedia (GNU).
Translation
Change the target language to find translations.
Tips: browse the semantic fields (see From ideas to words) in two languages to learn more.
last searches on the dictionary :
computed in 0.062s
aktif, etkin, faal - การมาถึง — doğuş, geliş, ortaya çıkma, ortaya çıkış, zuhur - เริ่มระบบของคอมพิวเตอร์ใหม่ - devam etmek, sürmek - present และ future perfect สมบูรณ์, มี, ใช้เป็นกริยาช่วยที่ทำให้ประโยคใน past, ได้รับ — aklına gelmek, almak, düşünmek, yardımcı fiil-The Present Perfect Tense - değişmek, değiştirmek - กระทบ, มีผลต่อ — etkilemek - กลายเป็น, ตกอยู่ในภาวะใดภาวะหนึ่ง, มีคุณสมบัติที่จะทำงานเป็น, เกิดขึ้น — ...-e düşmek, ~leşmek, olmak - เปลี่ยน, แทนที่ — değiştirmek, dönüştürmek, üstüne giymek - เปลี่ยนแปลง — değişiklik yapmak, değiştirmek, modifiye etmek - değişiklik, değişim - metreye çevirme, metrik sisteme çevirme - diversification, variegation (en) - tadilat - transfer, transference (en) - การสิ้นสุด, ส่วนสุดท้าย — bitirme, bitiş, bitme, son, sona erdirme, sona eriş, sona erme - การทำเสร็จ — bitme, tamamlanma - engage (en) - başlama - debut, entry, first appearance, introduction, launching, unveiling (en) - kurma - ทำให้มั่นคง — dengelemek, dengeye kavuşturmak, istikrarlı hale getirmek, kımıldamaz yapmak, stabilize etmek - düzene sokmak, düzenli hale getirmek - เกิดขึ้น — başına gelmek, meydana gelmek, olup bitmek, vuku bulmak, yaşanmak - ทิ้ง — bırakmak, geride bırakmak - transformed (en) - ทำให้น้ำแข็งละลาย, ละลาย — buzunu çözmek, buzunu çözmek/eritmek - dönüştürmek, tahvil etmek - transformation, translation (en) - yeniden gözden geçirme - การเปลี่ยนความเชื่อ, การเปลี่ยนรูป, การเปลี่ยนแปลง — din değiştirme, dönme, dönüşüm, tadilât - ağaçlandırma, ormanlaştırma - reafforestation, re-afforestation, reforestation (en) - ortadan kalkmak - alçaltmak, azaltmak, değerini düşürmek, eksiltmek, küçük düşürmek - ทั้งหมด — açmak - เปลี่ยน — değiştirmek - transfer, transplant, transpose (en) - çekmek, itmek, sürüklemek - make (en) - okumak - üstünlük sağlamak, üstün olmak, yenmek - come (en) - desteklemek, teyit etmek - presuppose, suppose (en) - ระบุวันที่ — tarih atmak - bozmak, çarpıtmak, değiştirmek, saptırmak, üzerinde oynama yapmak - ทำให้แน่ใจ, ประกันภัย, ให้ความมั่นใจ — ikna etmek, inandırmak, sağlamak, sigorta etmek - ciddiye almamak, hafife almak, hafifletmek, mazur göstermek - ตรวจสอบ, บันทึกค่าที่ได้, แสดง — göstermek - göstermek - anlama gelmek, anlamına gelmek, demek olmak - silmek - ขีดเส้นใต้, ออกเสียงหนัก, เน้น, เน้นความสำคัญ — altını çizmek, üzerinde önemle durmak, vurgulamak - canlanma - การฟื้นคืนชีพ — dirilme - ค้าขาย — alıp satmak, ele almak - ใช้หมด — bitirmek, tüketmek - desteklemek - ยัน, สนับสนุน — dayamak, desteklemek, yaslamak - sonuna eklemek - interconnect, interlink (en) - bitişik olmak, dayanmak - doldurmak, dolmak, kalabalıklaşmak, toplamak, tıkamak, tıkanmak, yığmak - attract, draw, draw in, pull, pull in (en) - çalışmak - almak, çıkarmak - canlandırmak - จุดชนวน, ทำให้ทำงานอย่างถูกต้อง, ทำให้ระเบิด, เริ่ม — alıştırmak, başlatmak, kışkırtmak, neden olmak, rodaj yapmak - establish, give (en) - กระตุ้น — güdülemek, sebep olmak, yönlendirmek - ทำให้เริ่มต้นขึ้น, ลงมือ, เริ่ม, เริ่มต้น, เริ่มทำงาาน — başlamak, başlatmak, girişmek, kurmak - vermek - ทำให้ต่ำต้อย — alçaltmak, aşağılamak, küçük düşürmek - ทำให้สลบ — bayıltmak, sersemletmek - stochastic (en) - ทำให้หมดไป — kovalamak, kovmak, uzaklaştırmak - จมอยู่ใน, ตกลงสู่, ผ่านไป, สอดแทรก — araya girmek, geçmek, kötüleşmek, kötüye gitmek - subject (en) - go (en) - dönüşmek, haline gelmek - ใช้เวลานานกว่าจะหายไป — kolay kolay silinmemek/kaybolmamak - değişiklik - parapsikoloji - olay, vaka - ตอน — bölüm, macera, olay, parça, tefrika - ความบังเอิญ, สิ่งที่อาจเกิดขึ้นได้ — ihtimal, olasılık - casus belli (en) - การเปลี่ยนแปลง, การเปลี่ยนแปลงแก้ไข, ความผันแปร, ความเปลี่ยนแปลง, วันหยุด — değişiklik, değişim, değişme, değiştirme, dinlenme, düzeltme, tatil - เหตุบังเอิญ — raslantı, tesadüf - เหตุการณ์ — münferit olay, olay - mücbir sebep - การเปลี่ยนแปลง — dalgalanma, değişiklik, fark - devir - devir - การเกิดขึ้นอีก — dönüş, geri dönme, geri dönüş, tekrarlama - geçiş - การย้าย — değişiklik, değişim, değişme, dönüşüm, inkılap, tahavvül, transformasyon - geçiş, kale değişimi, yöntem değiştirme - green revolution (en) - patlama - business cycle, trade cycle (en) - okazyon - değişme - cansızdan canlı oluşumu - kapilarite - food chain (en) - soğuk hava kitlesi - squall line (en) - occluded front, occlusion (en) - ฝนตกหนักมาก, ฝนที่ตกหนักอย่างกะทันหัน — sağanak, şiddetli sağanak - reaktans - พายุหิมะ — kar fırtınası, tipi - Doppler effect, Doppler shift (en) - şimşekli fırtına - dönme momenti - ความดันไอ - สภาพอากาศ — hava, hava durumu, hava koşulları - พลังธรรมชาติ — doğa güçleri - asidifikasyon, asitleme, asitleşme - การทำให้สามัคคี, การทำให้แข็งแรง — katılaşma, sertleşme - doğa olayı - การพัฒนาต่อเนื่อง — işlem, proses, süreç, vetire - işleme - ecological succession, succession (en) - doğal seleksiyon - değişme - occurrence (en) - พฤติการณ์ — davranış, tepki, tepkime - circadian rhythm, nychthemeron (en)[Domaine]
-