sensagent's content

  • definitions
  • synonyms
  • antonyms
  • encyclopedia

Lettris

Lettris is a curious tetris-clone game where all the bricks have the same square shape but different content. Each square carries a letter. To make squares disappear and save space for other squares you have to assemble English words (left, right, up, down) from the falling squares.

boggle

Boggle gives you 3 minutes to find as many words (3 letters or more) as you can in a grid of 16 letters. You can also try the grid of 16 letters. Letters must be adjacent and longer words score better. See if you can get into the grid Hall of Fame !

English dictionary
Main references

Most English definitions are provided by WordNet .
English thesaurus is mainly derived from The Integral Dictionary (TID).
English Encyclopedia is licensed by Wikipedia (GNU).

Translation

Change the target language to find translations.
Tips: browse the semantic fields (see From ideas to words) in two languages to learn more.

last searches on the dictionary :

computed in 0.078s


 » 

analogical dictionary

מוּכשָׁרbecerikli, yetenekli - בְּעִיקָרוֹן, בְּעִיקָרוֹ, בִּיסוֹדוֹaslında, esasen, esasında, temel olarak - דַי וְהוֹתֵר, מָצוּי בְּשֶׁפָעbol, çok, zengin - שוֹפֵע, שופעbol, çoşkun, pek çok - accessible (en) - come-at-able, getatable, get-at-able (en) - gibi, iken, kadar, olarak - conventionally (en) - açıkça - בִּמפוּרָשözellikle - aimed, direct, directly, pointed, straight (en) - analogically, analogously (en) - בְּעִיקָר, קודם כלbaşlıca, daha çok, esas olarak, temel olarak - tumturaklı, yapmacıklı - טִיפוּסִיgarip şekilde, özellikle - אַחַת וּלתָמִיד, חַד-מַשמָעִיilk ve son olarak, kesinlikle - בְּחוֹסֶר תִּקווָה, בְּצַעַרkederle, ümitsizce - בְּאוֹפֶן נוֹרמָאלִי, בְּדֶרֶך כְּלָל, בדרך כלל, כִּכְלָל, כַּרָגִילekseriya, genellikle, genel olarak, her zamanki gibi, normal olarak - בְּאוֹפֶן לא יָצִיבdüzensiz bir şekilde - abstractly (en) - חוֹמרִיdünyevî, maddesel olan, maddi - בְּאוֹפֵן מְגוּחָךacayip bir şekilde - דוּ-פַּרצוּפִי, צָבוּעikiyüzlü, riyakâr - değişimli olarak, nöbetleşe, sıra ile - מַתאִים, נָכוֹןdoğru, uygun - בְּצוּרָה בּוֹלֶטֶת, בִּמיוּחָדbilhassa, dikkat çekecek ölçüde, özellikle - בְּצוָּרה נְאוֹתָה, כָּרָאוּיuygun şekilde - inappropriately, unsuitably (en) - מַתְאִים, מַתאִים, נָכוֹן, רָאוּיlâyık, münasip, uygun, yerinde - בְּרִשעוּתkötülükle, şeytanca - בִּתשוּמֵת לֵבyakından - מְפַתֶה, מוֹשֵך, קוֹסֵםalbenili, çekici, güzel, yakışıklı - מֶכַשֶף, מַקסִיםbüyüleyici, büyülü - לְהֵיפֵךaksine - appealing, attractive, comely, dishy, engaging, fetching, lovely, piquant (en) - çekici, güzel, hoş, sevimli, şirin - בְּאוֹפֶן יְסוֹדִיtemelden - בְּצוּרָה יוֹצֵאת מִן הַכְּלָלgörülmedik şekilde, son derece - שֶׂנִיתָן לְהָשִׂיגוֹelde edilebilir - לִמכִירָהsatılık - הֵיטֵב, יָפֶהçok iyi, pekâla, pek iyi - bulunmaz, elde edilemez, sağlanamaz - düzenli bir şekilde - בְּטָעוּתhata ile, hatalı olarak, yanlışlıkla - בִּנְדִיבוּת, בנדיבותbol bol, cömertçe, serbestce - inconveniently (en) - בְּצוּרָה מוּבֶנֶתanlaşılabilir şekilde - unintelligibly, ununderstandably (en) - unjustly (en) - כַּנָהוּגalışıldığı şekilde, töre gereğince - בְּרוחָנִיוּתmanen, ruhen - בְּאוֹפֶן מְייַגֵעsıkıcı şekilde - מְהַמֵם בְיוֹפיוֹ, נִפלָאçok nefis, harika, şahane - יפה תואר - מַקסִיםbüyüleyici, çok güzel - בְּאוֹפֶן הָרָאוּי לְשֶׁבַחövgüye değer şekilde - בְּאוֹפֶן נָעִים, בְּצוּרָה נְעִימָה, נָעִיםhoşa gidecek şekilde, hoş bir şekilde, hoşça, tatlılıkla - hoş olmayan bir şekilde - בְּעוֹר וַשֵׁן, בְּצִמצוּם, בִּקצָתdarı darına, kılpayı, kıl payı - nazik - בְּנֶאֱמָנוּתbağlılıkla - hoşça, nefis bir şekilde - בִּמעוּרפָּלbelli belirsiz - בִּמעוּקָםhilekârca - בִּמְיוּחָד, בִּמיוּחָדbilhassa, çok, özelikle, özellikle - מְבִפנִיםiçten - fosfor gibi ışıldayan - בְטוּב לֵבiyilikle, şefkatle - בְּצוּרָה לא הוֹגֶנֶתhaksız bir şekilde - consequentially (en) - בְּאוֹפֶן לא סָבִיר, בְּמִידָה שֶלא תֵיאָמֵן, שֶׁלא לְהַאֲמִיןimkânsız bir şekilde, inanılmaz şekilde - בְּאוֹפֶן מְגוּחָך, עַד כְּדֵי גִיחוּךanlamsız derecede - כְנָבַלalçakça - בְּאוֹפֶן נִתעַבiğrenç bir şekilde - בְּאוֹפֶן נִתעַבalçakça - çapla ilgili olarak, zıt olarak - בְּצוּרָה לֹא נְעִימָה, בְּצורָה לא נְעִימָהhoş olmayan bir şekilde, terslikle - בְּאוֹפֶן מְבִיש, בְּאוֹפֶן מַחפִּיר, תוֹך פִּגִיעָה בַּשֵם הַטוֹבalçakça, onur kıracak şekilde, şerefsizce, utanç verici şekilde, utanılacak şekilde - אִי-יוֹשֶׁרdüzenbazlılıkla, namussuzca - בִּצְביעוּתikiyüzlülükle, riyakârca - בְּנֶאֱמָנוּתsadakatla - בְּחוֹסֶר נֶאֱמָנוּתvefasızca - בְּצוּרָה מַפחִידָהürkütücü bir şekilde - effectually (en) - effectively, efficaciously (en) - בְּצוּרָה לא שָווָהayırımcı bir tutumla - בְּאוֹפֶן בּוֹגדָנִיhaince, kalleşçe - faultily (en) - בְּזוֹהָרparlak/görkemli bir şekilde - בְּאוֹפֶן מָבעִיתiğrenç bir şekilde - אֲנַכִי, בְּנִיצָבdikey olarak - בְּאוֹפֶן זֵהֶהaynen, tıpkı - bride, white (en) - סַסגוֹנִי, צִבעוֹנִיilginç, renkli, renk renk - חֲסַר צֶבַעrenksiz - hayret verici, şaşırtıcı, sersemletici - מַעֲבִיר אוֹרaçık, belli, yarı saydam, yarı şeffaf - כּוֹחַ, מַעֲצָמָה, סמכות, עוֹצמָה, שלטוןgüçlü ülke/devlet, kaba kuvvet, kol kuvveti, kuvvet - bulanık, çamurlu, karışık, tortulu, yoğun - mat mavi, mat yeşil - כְּחָלָבsüt gibi - בְּהִתרַפּסוּת, בִּכְּנִיעָהdalkavuklukla, köle gibi - perfidiously (en) - pertinently (en) - דֵיgüzelce - בְּאוֹפֶן הַמוֹסִיף כָּבוֹדgüvenilir/inanılır bir şekilde - democratic, popular (en) - frequent (en) - general (en) - normal - חָרִיג, מְיוּחָדmüstesna, olağanüstü - נָדִירender, nadide, nadir - olağandışı - רָגִילalışılmış, her zamanki, olağan - נָהוּג, קָבוּע, רָגִיל, רָגִיל ל-âdet olan, alışılmış, herzamanki, her zamanki, mutat, olağan - פָּשוּט, רָגִילbasit, ortak, sıradan, toplu - יְחִידָנִי, פרטיayrı ayrı, her bir, münferit - מְסוּיָםbelirli, belli - שֶׁלָהֵםherkes kendi, kendi - ayrı - tacitly (en) - definitely, definitively, finally, immutably, irreversibly, unalterably, unassailably, unchangeably (en) - בְּאוֹפֶן שֶׁאֵינוֹ רָאוּיlâyık olmaksızın - yararlı bir şekilde - בְּצוּרָה רַעָה מְאוֹדiğrenç bir şekilde - wholeheartedly (en) - בִּמיוּחָדözellikle, özel olarak - immediately (en) - immediately (en) - יְשִירוֹתdoğrudan, dosdoğru - מְקוּבָּלalışılagelmiş, alışılmış, geleneksel, konvansiyonel, normal, olağan - מוּזָר מאוֹד, מוזר, מוזרהacayip, ayrıksı, egzantrik, eksantrik, garip, tuhaf - חוֹמֶרcismani, fiziksel, maddî - מוּטעֶה, שָׁגוּיhatalı, yanlış - אָמִין, מְהֵימַןgüvenilir, inanılabilir, inanılır - לא יְאוּמָן, פַנטַסטִי, שֶלא יֵיאָמֵןakıl almaz, görülmemiş, inanılmaz - בְּעַיָתִי, קָשֶה, קָשֶׁהağır, zahmetli - בְּעָיָה מְבִיכָהzor - serious (en) - מַטרִידbaş belâsı, belâlı, bıktırıcı, külfetli, musibet, sıkıntılı, zahmetli - basit, kolay - יְסוֹדִי, פָּשוּטbasit, yalın - חָלַקלַקaşırı nazik - direct (en) - sert, şiddetli - יָעִיל, מַרשִׁיםetkileyici, etkili, etkin, kullanışlı, randımanlı, yararlı - צָמוּדdar, sıkı - eşit uzaklıkta, paralel - שְׁווֵה צְלָעוֹת, שווה צלעותeşkenarlı - בְּסִיסִיasli, başlangıç düzeyinde - crinkled, crinkly, rippled, wavelike, wavy (en) - konuşmayan, sessiz, söylenmeden anlaşılan, sözsüz - -פְּנִים, פְּנִימִיdahili, dahilî, iç - פְנִימִי, פְּנִימִיdahilî, iç, içerdeki, içteki - חִיצוֹנִיdış, dışa doğru, dışarıdan, dışarıya - aşina olmayan - שִׁימוּשִׁיiş görür, işlevsel, pratik - בְּדֶרֶך כְּלָל, כְּלָלִיgenel, umumi - מְסוּיָםbelirli, özel, özgül, spesifik - חוֹפשִׁי, נָדִיב, נדיב, פַּזרָןbüyük miktarda, cömert, eli açık - bol, esirgenmemiş, kısıtlanmamış, sınırsız - מְרוּשָׁע, עלוב, רַעfakir, huysuz, kötü huylu, yoksul - parsimonious, penurious (en) - טוב, טובה, לָחוּש טוֹב, מְהַנֶה, מְצוּיָן, מהנה, מוֹעִיל, מוֹעִיל ל-, נָעִיםfaydalı, güzel, hayırlı, hoş, sağlam, yararlı - מִתקַבֶּלhoş - מַתאִיםmünasip, müsait, uygun - גָרוּעberbat - negative (en) - הֶגיוֹנִי, טוב, טובה, מִתייַחֵס יפה אך-iyi, nazik, uygun - מַגיָה שחוֹרָהkötü - אַכזָרִי, בִּלתִי סָבִיר, מְחוּכָּם, רָשָעacımasız, akıl almaz, saygısız, şeytanca, zalim - haince, şeytanca - מְאוּשָרmesut, mutlu - az, düşük - human (en) - אֶנוֹשִׁיinsanca, insancıl, insani - חַייָתִיhayvanca, hayvan gibi - קָטָן, קטןküçük - חָשוּב, כְּבָד מִשקָל, מַהוּתִיanlamlı, büyük, ehemmiyetli - büyük, önemli - בְּסִיסִי, חִיוּנִי, חַשמָן, עִקָרִי @@@עִיקָרִי$$$ana, en önemli, esas, temel - בָּכִיר, חָשוּב, עִיקָרִי, רָאשִיana, asıl, başlıca, çok önemli, en önemli, esas, temel, yüksek - הִיסטוֹרִיtarihî - ciddi - strategic, strategical (en) - בַּעַל עֵרֶךdeğerli, kıymetli - işe yaramaz, küçük, önemsiz - מְעַנייֵןenteresan, ilgi çekici, ilginç - מְסַקרֵן, מְרַתֵקilgi çekici, sürükleyici - מְייַגֵע, מְשַעֲמֵם, מְשָעֲמֵם, שוֹחֵקcan sıkıcı, çok sıkıcı, ilginç olmayan, sıkıntı verici, yavan - בּגוֹדֶל שֶל גֶבֶר, גָדוֹלbüyük boy, erkek boy, geniş, kocaman - רַחָב, רָחַב, רוֹחַב... eninde, ... genişliğinde, enli, geniş - גָדוֹל, מְגוּשָםağır, kocaman, taşınması zor - מְרוָּוח, מְרוּוַח, מְרוּוָח, מרוּוַחbüyük, ferah, geniş - מַדהִים, עֲנָקִיçok büyük, dev gibi, muazzam - כָּפוּלduble, iki katı - עֲנָקִיçok büyük, muazzam - ענקיçok büyük, dev gibi - עֲנָקִיdev gibi - עֲצוּם, עָצוּםçok büyük, kocaman, muazzam, uçsuz bucaksız - עָצוּםçok büyük, kocaman - זָעִיר, מִיקרוֹ-, מיקרו, קָטָן, קטנטן /ktantan/çok küçük, çıtı pıtı, küçücük, küçük, mini, minik, ufak, ufak tefek ve bakımlı - זָעִיר, זעיר, מפורט, סִמלִיaz, çok küçük, pek az, sembolik - קַלhafif, mutedil - אִינטנסִיבִיyoğun - חָמוּרacaip, ağır, çok kötü, fantastik, feci, inanılmaz, korkunç, müthiş, olağanüstü - strong (en) - לא סָבִיר, מוּגזָם, מוּפרָזaşırı - מוּפקָע, מוּפרָזaşırı yüksek, çok pahalı - אוּלטרָה-, יְסוֹדִי, עַל-... ötesi, aşırı, köklü, radikal - מוּסָרִיahlaki, ahlâkî, ahlâklı - הוֹלֵל, לְהִתנָוֵון, מוּפקָר, מוּשחָתahlâksız, çapkın, dejenere olmuş, yozlaşmış, zampara - doğal - דוֹחֶה, לִשׂנוֹא, מְתוֹעָבiğrenç, tiksindirici - לֹא נָעִים, מַגעִילantipatik, berbat, iğrenç, tatsız, tiksinç, tiksindirici - eski, önceki - חָדָש, נָקִיtemiz - recent (en) - unused (en) - virgin (en) - בְּגִיל, זָקֶן, קָשִיש...yaşında, yaşlanmış, yaşlı, yaşlıca, yaşını başını almış - yaşlı, yaşında - emeritus (en) - צָעִירdinamik, küçük - מִתְבָּגֵר, מִתבַּגֵר13-19 yaşa uygun, genç, yeni yetme - כמו נערהkıza benzer, kız gibi - küçük, ufak - מְמוּצָעsıradan - בֵּינוֹנִי, טוב לְמַדַי, מְמוּצָעoldukça iyi, orta - normal, olağan, standart - רָגִילolağan, sıradan - אַגָדִי, אַדִיר, יָפֶה מְאוֹד, מַדהִים, נִפלָא, עָצוּםçok büyük, görülmemiş, harika, kocaman, muazzam, olağanüstü, şahane - מְקוֹרִיorijinal, özgün, yaratıcı - yeni - groundbreaking, innovational, innovative (en) - נָדוֹשbasma kalıp, bayat - קָבִילkabul edilebilir - מְהַנֶה, מְהָנֵהhoş, zevkli, zevk verici - וַדָאִי, חִיוּבִי, מִטעָן חִיוּבִי, מִספָּר חִיוּבִיartı yüklü, kesin, olumlu, pozitif, sıfırdan büyük - menfi, negatif, olumsuz - nötr - חָזָק, חזקetkili, güçlü, koyu, kuvvetli, müessir, sert, tesirli - zorla yapılan, zorlayıcı - hissedilir, kuvvetli - güçlü - חֲסַר כּוֹחgüçsüz, zayıf - יָפַה, מַתאִים, נֶחמָד, נָאֶה, נָאַהçekici, dürüst, edebe uygun, güzel, nazik, sevimli - מְעוּדָן, קַפּדָנִיbağnaz, çok ciddî, son derece tutucu - טָהוֹר, לא מָהוּלbuzsuz, masum, sade, saf, susuz, temiz - בָּרִיאsağlam, sağlıklı - gayri meşru, haksız, yetkisiz - düzenli - יוֹמיוֹמִי, מדי יוםgünlük, her günkü - official, prescribed (en) - אוֹתוֹ ה-, זֵהֶהaynı, benzer, bir, farksız - ayrımlı, değişik, farklı - מְגוּוָנִיםçeşitli, değişik, farklı, muhtelif - דוֹמֶהbenzer, mümasil, müşabih - לא מַשׂבִּיע רָצוֹןtatmin etmeyen, yetersiz - מַשמַעוּתִיanlamlı, önemli - חֲסַר עֵרֶךehemmiyetsiz, önemsiz - ana, başlıca, esas, temel - karmaşık - מְסוּבָּך, מְעוֹרָב, מוּרכָּבçapraşık, karmaşık, komplike, zor - composite (en) - dalkavukluk gibi, yağcı gibi - יָשָרdoğru, düzgün - מעוות ומפותלeğri büğrü - bükülen, dönen, hileli, kıvrılan, şaşırtıcı, yalancı - חָזָק, רוּחַ חֲזָקָהağır, dayanıklı, güçlü, keskin, koyu, kuvvetli, sağlam, şiddetli - aciz, güçsüz, zayıf - די, מַספִּיק, מספיקkâfi, yeterli - בְּמִידָה לא מַספֶּקֶת, לא מַספִּיקaz, ehliyetsiz, eksik, yetersiz, yetersiz derecede - זָעוּםçok küçük, daracık - kaliteli - מְצוּיָןkusursuz, mukemmel, mükemmel - אֵיכוּת טוֹבָה, בְּסֶדֶר גָמוּר, טוֹב, טוֹבָהdoğru, güzel, iyi, memnuniyet verici, mükemmel - aşağılık, değersiz, ucuz - מִסְחָרִיkârlı - בֵּינוֹנִיorta - קְרוּמִיçok ince ve hafif - עוֹזֵרişe yarar, nafi, yardımcı - חֲסַר תּוֹעֶלֶתboş, etkisiz, faydasız, nafile, sonuçsuz, yararsız - מְגוּוָןrengârenk, renk renk - מִשתַנֶהdeğişebilen, değişik - tekrarlamalı, tekrarlayan, tekrarlayıcı - פּוֹשֵר, פּוֹשֵׁרgönülsüz - מְצוּמצַם, צַרdar, sınırlı - cylindric, cylindrical (en) - sustainable (en) - diğergamlık - הִתחַשבוּתdüşüncelilik, düşünceli olma - טַקטanlayışlılık, diplomasi, incelik - כִּישָרוֹן וטקט, עָדִינוּתincelik, maharet, ustalık, zerafet - מוּסָרִיוּתdürüstlük - erdem, fazilet - הַגִינוּת, צֶדֶקadalet, âdil olma, hak, hakkaniyet, haklılık, insaf, türe - צוֹדֵקdoğruluk, dürüstlük, haklılık - בְּרִיאוּת, חוֹסֶן, עֲמִידוּתdayanıklılık, sağlamlık - אומץcesaret - כּוֹחַ עֲמִידָהdayanıklılık - Achilles' heel, Achilles heel (en) - hız - תאוצהhızlanma[Domaine]

-