sensagent's content
Lettris
Lettris is a curious tetris-clone game where all the bricks have the same square shape but different content. Each square carries a letter. To make squares disappear and save space for other squares you have to assemble English words (left, right, up, down) from the falling squares.
boggle
Boggle gives you 3 minutes to find as many words (3 letters or more) as you can in a grid of 16 letters. You can also try the grid of 16 letters. Letters must be adjacent and longer words score better. See if you can get into the grid Hall of Fame !
English dictionary
Main references
Most English definitions are provided by WordNet .
English thesaurus is mainly derived from The Integral Dictionary (TID).
English Encyclopedia is licensed by Wikipedia (GNU).
Translation
Change the target language to find translations.
Tips: browse the semantic fields (see From ideas to words) in two languages to learn more.
last searches on the dictionary :
computed in 0.032s
결과로서 ...을 가져오다, 초래하다 — meydana getirmek, sağlamak, yapmak[Hyper.]
인간의행동, 행동, 행위 — davranış, eylem, fiil, hareket, insan eylemi, iş - 행동 — eylem, fiil, hareket, iş - 조처 — hareket - 활기, 활동 — aktif olma, canlılık, faaliyet, faal olma[Dérivé]
교대로 하다, 교대하다 — sırayla/nöbetleşe yapmak - ...에빠뜨리다, ...하는 것으로 끝을 맺다, …에빠뜨리다, 결국 ...되다, 결국 ...상태가 되다, 결국 ...하다, 끝내되다, 마침내되다, 마침내이루다 — boylamak, düşmek, girmek, soluğu ...-de almak, sonunda ... boylamak, sonunda ...-e varmak/düşmek, sonunda ...-mek/mak, sonunda...olmak - 급하게 하다, 급하게행동하다, 무서운 속도로 달리다, 빨리 해, 서두르다, 서둘러하다, 재촉하다, 질주시키다, 통에 넣다, 통에 채우다 — acele etmek, çabuk olmak, derhal yapmak, fıçılamak, hızlı gitmek, ivmek, uçmak - 가로막다 — rahatsız etmek - 거부 반응을 보이다, 답장하다, 답하다, 대답하다, 따르다, 반대[]하다, 반응을보이다, 반응하다, 응답하다, 응하다 — baş kaldırmak, cevap vermek, iyi sonuç vermek, karşı gelmek, karşılık vermek, reaksiyon göstermek, tepki göstermek, tepki vermek, uymak - 시작!, 앞으로 나아가다 — devam etmek, gelişmek, ilerlemek, önde gitmek, önden buyurmak, öne geçmek - ...을 기다렸다 말을 걸다, 공격하다, 공세를취하다, 비난하다, 잠복하다 — çatmak, hücum etmek, saldırmak, yolunu kesmek - zorlamak - 창작하다 - 지도적지위에서다, 표면화되다 - ...에 보답하다, ...에 포상을 주다, 갚다, 답례하다, 보답하다, 보상하다 — ödül vermek, tazmin etmek, telâfi etmek - satisfice, satisfise (en) - manevra yapmak - dispatch (en) - evade (en) - race (en) - use (en) - fly by the seat of your pants, play it by ear (en) - play (en) - deal (en) - ...와 짝이 되다, …와 짝이 되다 — eş olmak - 노력하다, 노력하다, 애쓰다, 분투하다, 애쓰다 — çaba göstermek, didinmek, uğraşmak - egotrip (en) - 답례하다 - 절차를거치다, 절차를밟다 — çıkmak, gitmek, yapmak - come close (en) - 거행되다, 거행하다, 집행되다, 집행하다 - …을 할 수 있다, 감히 ...하다, 감히도전하다, 건방지게 굴다, 멋대로굴다 — cüret etmek - 수행하다 - ...에 따르다 — ...-e göre hareket etmek, uymak - 상호작용하다, 상호 작용하다, 서로 영향을 미치다, 서로영향을주다 — birlikte hareket etmek, etkileşmek - 반작용하다 — reaksiyon göstermek, tepki göstermek - take time by the forelock (en) - coact (en) - gönüllü olmak - ...에까지 손이 미치다 — zaman bulmak, zamanı bulmak - 가지고놀다, 희롱하다 — oynamak - ...일을 시작하다, 손대다, 착수하다 — ...-e başlamak, işe başlamak - 관여하다, 참가하다, 참여하다 — katılmak - ?재귀 용법? 고약한 짓을 하다, 그릇된행동을하다, 나쁜짓을하다, 나쁜 짓을 하다, 말썽을 부리다, 못된짓을하다 — arıza çıkarmak, huysuzluk etmek, yaramazlık yapmak - 몸을 굽히고[] 감히 ...을 하다, 몸을 굽히고 감히 …을 하다, 창피를무릅쓰고하다 — tenezzül etmek - 처신하다, 행동하다 — davranmak, hareket etmek, hareketlerini kontrol etmek - 예절바르게행동하다 — davranmak - ...하려고 노력하다, 노력하다, 마셔보다, 시도하다, 시험삼아 해보다, 시험해보다, 써보다 — çalışmak, denemek, gayret etmek, kalkışmak, tecrübe etmek, teşebbüs etmek, uğraşmak, yapmaya çalışmak, yeltenmek - 구애하다, 여성에게 구혼하다 — kur yapmak - court (en) - ...할 만큼 용감하다, 감히도전하다 — cesaret etmek, cüret etmek, göze almak - 결과로서 ...을 가져오다, 초래하다 — meydana getirmek, sağlamak, yapmak - 반대로행동하다, 방해하다 — etkisini gidermek, önlemek - 미리 계획을 세우다, 예상하고행동하다 — geleceğe dönük plân yapmak - 기소하다 — dava açmak, dava etmek/açmak, kovuşturma açmak, muhakeme etmek, yargılamak - 범하다, 저지르다, 행하다 — işlemek, yapmak - 미친 듯이 날뛰다 — sağa sola saldırmak/koşturmak - 그럭저럭 해나가다, 때우다, 변통하다, 타결되다 — altından kalkmak, başa çıkmak, becermek, boğuşmak, geçinmek, halletmek, idare etmek, uğraşmak, üstesinden gelmek, yetinmek - 겸손하게굴다, 자기를낮추다, 자신을 낮추어 ...하다 — lütfetmek, tenezzül etmek - lütfetmek - ...를 조심하다, …를 조심하다, 경계하다, 언행을 조심하다, 조심하다, 주의하다 — ayağını denk almak, dikkat etmek - act superior, lord it over, put on airs, queen it over (en) - stampede (en) - 확보하다, 확인하다 — ...-den emin olmak, emin olmak, garantiye almak - tekrar etmek, tekrarlamak - 놀래다, 놀래주다, 불시에습격하다 — şaşırtmak - ...을 훔치다, …을 훔치다, 몰래 가져가다 — gizlice almak - 위험을무릅쓰지않다 — oynamak - 취하다 — yapmak - guard (en) - başlamak - go off at half-cock, go off half-cocked (en) - 기다리다, 노리다, 대기하다 — beklemek, gözlemek, kollamak - 계속 ...하다, 계속하다, 계속해서 ...하다, 앞으로 나아가다, 지속하다 — devam etmek, sürdürmek, yapmaya devam etmek, yapıp durmak - 최선으로행동하다 - devam etmek - continue, persist in (en) - ...식을 주관하다, 구실을하다 — icra etmek, merasim yönetmek - ...노릇을 하다, 역을하다, 역할을하다 — vekalet etmek[Spéc.]
인간의행동, 행동, 행위 — davranış, eylem, fiil, hareket, insan eylemi, iş - 행동 — eylem, fiil, hareket, iş - 조처 — hareket - 활기, 활동 — aktif olma, canlılık, faaliyet, faal olma[Dérivé]
...을 선동하다, ...을 일으키다, 선동하다 — kışkırtma, neden olmak - 감독하다, 지휘하다 — yönetmek - 강요하다, 강제하다, 억지로 ...하다, 억지로 시키다 — baskı yapmak, mecbur etmek, zorla başarmak, zorlamak, zorunda bırakmak - 강요하다, 강제하다, 억지로시키다 — mecbur tutmak, yükümlü kılmak[Cause]
...에 영향을 주다, ...을 흔들리게 하다, 영향을 주다, 좌우하다, 편견을 갖게 하다 — etkilemek, kayırmak, taraf tutmak, tesir etmek[Analogie]
삼가다, 억제하다 — imtina etmek, kaçınmak[Ant.]
bir şey yapmak (v.) • harekete geçmek (v.) • 실행하다 (v.) • 행하다 (v.)
-